ikan kitabi

İkan

6,00 TL
42,37 TL
Stokta

Kitáb-ı İkan (İkan Kitábı), Kitáb-ı Akdes'in (En Kutsal Kitap) haricinde, Hz.Bahaullah'ın en önemli eserlerinden birisi olarak kabul edilir. Bağdat'ta Emrini açıklamasından iki yıl önce Hz.Bab'ın dayısı Hacı Mirza Seyit Muhammed adına sorularına cevap olarak nazil olmuştur.

Bu eserde İlâhî Emrin ispatında Kur'an-ı Kerim, İncil, Tevrat ve diğer semavî kitaplarda, bu zuhura ait delileri açıklamışlardır. Bütün lisanlara tercüme edilmiş olan bu eser hakikati arayanlara en güzel kılavuzdur.

İkan Kitábı'nın orijinal kopyası, o zaman onsekiz yaşında olan Hz.Abdülbaha tarafından yazılmıştı. Hz.Bahaullah kitabın birkaç sayfasının kenarına Kendi el yazısıyla bazı düzeltmeler yapmıştır.

Edebi açıdan Kitáb-ı İkan, İran edebiyatında üstün bir eser olarak tanımlanabilir. Bu kitabı harikulade bir dille İngilizceye çeviren Emrin Velisi Hz.Şevki Efendi eseri şu sözcüklerle tarif etmiştir:

Hz.Bahaullah'ın Zuhur Okyanusunun dalgalarının getirdiği eşsiz hazineler arasında, İkan Kitábı en başta gelmektedir... üslubunun sadeliğinde şaşırtıcı, getirdiği delillerde güçlü, karşı konulmaz belagatında eşsiz olan ve ana hatlarıyla Tanrı'nın en büyük kurtarıcı planını oluşturan bu eser Hz.Bahaullah' ın en Kutsal Kitábı olan Akdes Kitábı'nın dışında, Bahai edebiyatı içinde eşi olmayan bir yere sahiptir.

Kitáb-ı İkan nazil oluncaya kadar Tanrı Elçilerinin görevlerinin anlamı, Zuhurlarının amacı ve Sözlerinin gerçek anlamları gizli kalmıştı. Bu kitabın nazil olmasıyla, Daniel Peygamber'in 'Sözler o güne kadar gizli kalacak ve mühürlenecek' şeklindeki kehaneti böylece açıklanmış oldu. İlahi Takdirin binlerce yıl boyunca tüm dinlerin Kutsal Kitaplarına koyduğu 'mühür' kaldırılmıştı.

Hz.Bahaullah bu eserde, önce Hz.Bab'ın Mesajı'nın delillerinin gerçekliğini anlatacağı yerde, diğer Peygamberlerden bahseder; Onların hayatlarını anlatır; çektikleri ızdırapların portresini çizer; Onların görevlerinin gerçeğini ortaya koyar ve Onların getirdikleri Emirlerin ortak yönlerini tarif eder. Böylece okuyucunun kendi dininin gerçeğini anlamasını ve kendi Peygamberinin hakikatını tanımasını sağlar. Bu sağlam temeli kurduktan sonra, kitabın sonuna doğru Hz.Bab'dan ve O'nun getirdiği Mesaj'dan bahseder ve bu yeni haber için de diğer Peygamberlerin doğruluklarını kanıtladığı ölçüyü uygular.

Mademki Tanrı'nın bütün Elçileri yetkilerini aynı Kaynaktan almaktadırlar. Öyleyse kişi daha önce gelen Peygamberlerin sıfatlarını bilirse, bir sonra gelen Peygamberi tanıması daha kolay olacaktır.

Ancak, dünyada mevcut dinlerin inananlarına çoğunlukla sadece Tanrı'nın bir tek Peygamberine inanmaları öğretilmiştir. Bu inananlar kendi dinlerinin doğru ve ilahi kaynaklı olduğu inancında samimi oldukları halde, çoğu zaman kendi peygamberlerinin gerçeğini kavrayamamışlardır. Bir din hakkında bilgi sahibi olmakla, kendi dininin Kurucusunun gerçeğini bilmek arasında çok büyük fark vardır. Örneğin, bir kişinin bir altını olabilir ve bunun değerli olduğunun bilincinde de olabilir. Ancak, eğer altınla tunç arasındaki farkı bilemiyorsa, yeni bir altın parçasını gördüğünde onu tanıyamaz.

İşte, bugün insanoğlunun durumu da buna benzemektedir. Ancak, bir kimse kendi dininin Kurucusunun gerçeğini anlarsa, Hz.Bahaullah'ın bu çağın Tanrı Mazharı olduğunu kabul etmekte zorluk çekmez.

Kitáb-ı İkan, geçmiş dinlerin Kutsal Kitaplarına büyük açıklık getirmiştir. İlahi plânı ortaya sermiş ve "gelişen tek bir din" kavramını açıklamıştır. Geçmiş dinlerin sonuçta birleşmeleri için kalıcı bir temel kurmuştur. Şu ana kadar insanların habersiz olduğu bilgi kapılarını, Hz.Bahaullah'ın inananlarına açan bir anahtar görevini yapmıştır. Gerek Bahai bilginlerin, gerekse de mübelliğlerin Hz.Bahaullah'ın Emrinin doğruluğunu kanıtlamak için rasyonel veya entellektüel ispatlarına veya geçmiş Kutsal Kitapları tefsir etmek üzere yazdıkları ciltler dolusu yazılarına ilham kaynağı olmuştur.

Kitáb-ı İkan'ı incelerken unutmamamız gereken ilk gerçek, Hz.Bahaullah'ın bu kitabı geçmişte Müslüman olan bir kişi için yazmış olduğudur, Bu nedenle de kitaptaki alıntılar genellikle Kur'an'dan veya İslam hadislerinden alınmıştır.

Başlangıç paragraflarında ve bütün kitap boyunca Hz.Bahaullah'ın üzerinde durduğu nokta, gerçeğe ulaşılmasının insanın kendisini dünya bağlarından arındırmasından geçtiğidir.

Hz.Bahaullah İncil'de Hz.İsa'nın geri gelişiyle ilgili bir paragrafı açıklamak için yaklaşık yetmiş sayfa ayırmış, ancak, bu konuyu açıklarken başka konulara da değinmiştir.